Facebook Kısa Bir Süre Sonra Geri Dönecek

Giriş yapmaya çalıştığımda Facebook'un kısa bir süre sonra geri döneceğini söyleyen bir mesaj alıyorum.

Giriş yapmaya çalıştığınızda bu hata mesajını görüyorsanız, bu genellikle hesabınızın depolandığı veritabanını geliştirmekte olduğumuz anlamına gelir. Bu işlem sırasında hesabınıza erişemezsiniz. Bu durumun neden olabileceği rahatsızlık için özür dileriz.
Aklınızda bulundurmanız gereken noktalar:
  • Bakım tamamlandıktan sonra aynı şifreyle giriş yapabilmeye devam edersiniz
  • Hesabınız bakımdan etkilenmez
  • Aynı anda tüm hesaplarda site bakımı yapmadığımızdan, siz hesabınızı kullanamıyorken arkadaşlarınız siteye erişebiliyor olabilir
24 saat sonra hala bu hatayı görüyorsanız, bize bildirin.
Share:

Mutlu Ol Yeter Dizisi Başlıyor

Mutlu Ol Yeter Dizisi Başlıyor. Merakla beklenen dizi nihayet ekranlarında yeri alıyor.Atv ekranların bu diziden beklentisi çok fazla tabi bizlerinde bu kadar iyi oyuncuyu ve senaryoyu görünce beklenti oldukça tavan yaptı Mutlu Ol Yeter izle yayınlanan fragmanlar ilgiyi iyice yükseltti bakalım.Mutlu Ol Yeter 1.bölüm izle bekleneni verecek mi hep birlikte göreceğiz.Dizi hakkında kısaca bilgi verelim. Yapım şirketi : NTC Medya Yönetmen : Kerem Çakıroğlu Senaryo : Ali Demirel, Barış Erdoğan, Yiğit Özgür Yapımcı : Mehmet Yiğit Alp Oyuncular:Ali Atay (Can) Aslı Enver (Zeynep) Ertan Saban (Babür) Öner Erkan (Güneş) Fırat Albayram (Devrem) Ayten Uncuoğlu (Azize Afife) Sait Genay (Ziver) Tülay Bursa (Şerife) Bülent Seyran (Kamer) Efe Tuncer (Vefa) Nil Günal (Nurten) Seda Türkmen (Ayşe) Hikayemiz İstanbul’un “bir” mahallesinde geçmektedir. Hepimizin bildiği ve sevdiği o mahalle sıcaklığında, birbirini seven komşuların olduğu, küçük esnafı, eşrafı ve orada doğup büyümüş fertleriyle dolu bir yerdir İstasyon Mahallesi. Bizim mahallemizin tüm bildiklerimizden farkı, onu şimdiye kadar kimsenin görmemiş olmasıdır. İstanbul’un ne bildiğimiz bir ilçesinde, ne de bildiğimiz bir bölgesindedir. Anlatacağımız hikaye, tamamen bizim inşa edeceğimiz; kendi huyu, yerel suyu ve türlü türlü kendine özgü karakteri ile yepyeni bir mahallede anlatılacak bir masaldır.” Şu devirde dizilerin bir diğeri gidip diğeri yayına geliyor. Seyirci ne yapacağını hangisini izleyeceğini iyice şaşırdı özellikle hd dizi izleme sektörü aldı başını gidiyor umarım bu dizide reyting uğruna hemen harcanmaz.
Share:

Bağımlılık Yapan Bir Site Tanıtım

Bir çok insan boş vakitlerini dizi izleyerek veya film izleyerek geçirmektedir. Evde oldukları zaman insanların yapmaları gereken ve canlarının sıkılmasını engelleyen en büyük zaman geçirme olarak dizi izleme olarak gösterilmektedir. Hayatını renklendirmek isteyen bir çok insan dizi izlemek için kendisinin bir kategorisini oluşturur. Olay bu şekilde cereyan ettiği için insanlarımız gerçek kaliteli siteleri aramaya koyulurlar. Kaliteli sitelere ulaşabilmek gerçekten çok zordur. İnternet'te bir çok saçma sapan site diye adlandırdığımız siteler mevcuttur. Bu siteler insanlara reklam göstermekten başka bir icraat göstermemekle beraber insanların zamanlarını çalmaktadır. Hayatına renk katmak isteyen bir insan aslında çok masumdur ve istediği sadece bir dizi izlemektir. Bir çok site, sitesini çöplük haline getirmiştir. Dizi sitesinde film, film sitesinde dizi bulunmaktadır. Aslında kendileri için bu sadece bir ekstradır. Ancak bu ekstraların insanlarımızı ne hale getirdiğinden habersizce hareket etmektedirler. İnsanlarımız film izlemek istiyorsa film sitelerini aramak eğer dizi izlemek istiyorsa dizi sitelerinden izlemek istiyorlar. Bu nedenle biz size en iyi Yerli dizi izleme sitesini sunuyoruz. Sitemizde yalnızca yerli diziler olacaktır ekstra yabancı veya ekstra bir film olmayacaktır. Kaliteli iş çıkaracağımızdan çok eminiz umarım herkese hayırlı olur. Diğer size bahsetmek istediğim bir konu ise; Film izleme sitesidir. İki sitemizin de kalitesi ortadadır. Film izlemek isteyen bir arkadaşım sizlere bahsettiğim sitelerden rahatça özgürce istediği filmi reklamsız bir şekilde izleyebilirler. Özgürlüğün tadını çıkarın.
Share:

Donanım (hardware) nedir?


Hardware, Türkçe adıyla donanım, adından da anlaşılacağı gibi, somut parçaları ifade eden bir terimdir. Daha felsefi söylemek gerekirse; bahsedilen elektronik aygıtın fiziksel parçalarına donanım denir. Bilgisayar donanımları, bir bilgisayarın çalışmasını sağlayan fiziksel parçalardır.

Donanım, iç donanım ve dış donanım olarak ikiye ayrılır. Bir donanım bir başka donanımın içine yerleştirilebiliyorsa, yerleştirilen donanım iç donanım, onu kapsayan donanıma ise dış donanım adı verilir. Örnekleyecek olursak, bilgisayarın kasası dış donanımdır, RAM bellek iç donanımdır gibi. 

Kişisel bilgisayarların donanımları olması zorunlu donanımlar, işlev kartları, giriş birimleri ve çıkış birimleri olmak üzere dört grupta incelenir. Olması zorunlu donanımlar; 


İşlev kartları; giriş-çıkış denetleyicisi, grafik kartı, ses kartı, ağ kartı, TV kartı, modem kartı, video montaj kartı ve özel kullanım amaçlı kartlar olmak üzere sekize ayrılır.

Giriş birimleri de; kamera, mikrofon, parmak izi okuyucu, fare, klavye, tarayıcı, sayısallaştırıcı, ve duyarlı ekran olmak üzere sekize ayrılır.

Çıkış birimleri ise; hoparlör, kulaklık, yazıcı ve monitör olmak üzere dört grupta incelenir.

Konuyu toparlamak gerekirse, bilgisayarın çalışması için gerekli parçalara donanım denir. İngilizcesi hardware'dir. Kullanıcı için gerekli olan programları kullanabilmesi için oluşturulmuş aygıtlardır.

Share:

Yazılım (software) nedir?


Software, Türkçe adıyla yazılım; elektronik cihazların birbiriyle iletişim ve senkronize şekilde çalışabilmesi için kullanılan makine komutlarıdır. Daha genel tabir kullanacak olursak, elektronik cihazların çalışabilmesi için gerekli olan sistem komutlarıdır. Yazılım denildiğinde %75 ihtimalle akla ilkin bilgisayar gelir fakat tüm elektronik sistemlerin yazılımları vardır ve genel bir tabirdir.Yazılım oluşturmak için bir çok bilgisayar dili vardır. Bunlardan bazıları Java, C, Pascal'dır.

Bilgisayarın sistem yazılımından bahsedecek olursak, belli başlı kombinasyonlar sayesinde donanımların doğru çalışmasına ve sistemin uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlar yazılım. İşletim Sistemleri kombinasyonunu kullanarak bilgisayarın temel görevlerinin aksamadan yerine getirilmesini sağlar. Aygıt Sürücüleri kombinasyonunu kullanarak bilgisayarda yüklü olan donanımların sorunsuz şekilde çalışıp çalışmadığını denetler, bir sorun bulduğunda bunu kullanıcıya bildirir. Bunların yanında birkaç kombinasyon daha kullanarak bilgisayarı tümden kontrol eder bu kombinasyonlar şunlardır; Sunucular, Pencere Sistemleri ve Hizmet Programları'dır.

Netice itibariyle yazılım, bilgisayarın görünmeyen kısmıdır. Tüm işlevselliği kontrol eden komutlar zinciridir. 

Share:

Bilgisayarım çok yavaşladı, nasıl hızlandırırım?


Bilgisayarı hızlandırmak için, önce nelerin yavaşlattığını doğru saptamamız gerekiyor. Videoları indirmek saatlerinizi alıyor, sitelerde gezinmeniz yavaş ve sayfayı yenileyince hemen gelmiyorsa problem bilgisayarınızla alakalı değil, internetinizle alakalıdır mesela. Problemi doğru saptamak gerekir. Bilgisayarınız yavaş açılıyor, özellikleri oldukça iyi olmasına rağmen, bir programla çalıma yaparken, öteki programda müzik dinleyemiyorsanız bu bilgisayarınızın yavaş olduğunu gösterir.

Böylesi problemleri çözmek için bir kaç tane yöntem var. Birincisi güvenilir bir antivirüs programı yüklemek, eğer varsa son sürümüne güncellemektir. Yüklediğiniz veya güncellediğiniz antivirüs programınızın ayarlarını katı kurallı koruma yapacak şekilde kendiniz düzenledikten sonra tam sistem taraması gerçekleştirin. Biraz uzun sürecektir ama bilgisayarınızda varsa virüsleri temizleyecek ve bilgisayararınız hızlanacaktır.

Bir diğer yöntem de denetim masasına gidip, çok sık kullanmadığınız ama sistemde büyük yer kaplayan programları kaldırmak olabilir. Böylesi programlar gözle görülür bir yavaşlatma sağlayacağından kaldırdığınız takdirde bilgisayarınızın işlemcisi rahatlayacaktır ve hızı artacaktır. Yüklü programlardan, bilgisayarı hızlandıracağım diye önünüze çıkan programı da kaldırmayın. Büyük boyutlu olan ve sizin sık kullanmadığınız programları kaldırın. Sisteminizde 50 MB yer kaplayan bir programı kaldırıp kaldırmamanız bir şey ifade etmeyecektir.



Bir başka yöntem, işletim sisteminizin rahat çalışabilmesi için harddiskinizde boş alanın yeterli olması gerekir. Eğer 320 GB bir harddiskiniz var ve siz 300 GB'ını doldurmuşsanız yine çok işinize yaramayacak şeyleri silmeniz, bilgisayarınızı hızlandıracaktır. Mesela; sınırsız bir internetiniz varsa, bilgisayarınızın harddiskinde program arşivi yapmanıza gerek yoktur, ihtiyacınız olduğunda internetten indirebilirsiniz. Dolayısıyla buna benzer gereksiz dosyaları harddiskinizden silmeniz işletim sisteminizin rahat çalışmasını sağlayacak ve böylelikle bilgisayarınızda hızlanacaktır. 

Bir diğer yöntem de, çalışan uygulamaları sınırlandırmak olabilir. Nasıl yani derseniz; bilgisayarınızda başlat düğmesine bastığınızda çalıştır veya ara gibi sekmeler kullanarak 'msconfig' sistem yapılandırmasını aratarak ulaşacağımız panelden, bilgisayarınızın ilk açılışında direkt olarak çalışmasını istemediğiniz, direkt olarak çalışmasına gerek olmadığına karar verdiğiniz uygulamaları deaktif hale getirerek sistem hızınızı artırabilirsiniz. Bu şekilde de bilgisayarınıza hız kazandırmış olursunuz.

Bu birkaç işlemi gerçekleştirdiğiniz takdirde bilgisayarınızda gözle görülür bir düzelme farkedeceksiniz. Kolay gelsin...

Share:

Macintosh (Mac OS X) işletim sistemi


Macintosh, kısa adıyla Mac OS Apple tarafından 1984 yılında üretilmiş, UNIX tarzı açık kaynak kodlu, yasal olarak sadece Apple ürünlerinde kullanılabilen bir işletim sistemi yazılımdır. Gelişimi Mac OS 7, Mac OS 9 ve Mac OS X diye sıralanarak devam etmiştir. Mac OS X'teki X roma rakamındaki 10'u temsil eder ve 2010 yılında yazılımlanmıştır. Görsel ve grafik anlamda rakiplerinden çok fazla üstün olduğundan yayıncılık anlamında çok tercih edilen bir işletim sistemidir. Son sürümü 2014 yılında piyasaya sürülmüştür ve adı Mac OS X Yosemite'dir

Share:

Linux (Çekirdeği) işletim sistemi


Linux, 1991 yılında geliştirilen, açık kaynak kodlu, özgün ve ücretsiz bir işletim sistemi çekirdeğidir. İsmi Lunis Torvalds tarafından geliştirilen Linux Çekirdeği'nden gelmektedir. Linux sunucu işletim sistemlerinde en çok kullanılan yazılımdır ve varolan 10 süperbilgisayarda yüklüdür. Linux, Linux Çekirdeği ve GNU Lisansı ile birlikte temel yazılımlarla birlikte paket olarak sunulur ve işletim sistemi görevi görür. Bazı yazılımcılar tarafından Linux İşletim Sistemi olarak kabul edilir, bazıları tarafından GNU/Linux olarak adlandırılır ama işin gerçeği bir işletim sistemi değil, işletim sistemi çekirdeği olduğudur. 


GNU yazılımlarını ve Linux çekirdeğini paket halinde sunan yazılımlardan bazıları; Debian, Fedora, Linux Mint, Mageia, openSUSE, Red Hat, Slackware, Ubuntu ve Pardus'tur. Açık kaynak kodlu olması çok kullanışlı olmasını sağlamıştır. Linux'un kullanım alanları; iş istasyonları, sunucular, tablet bilgisayarlar, mobil telefonlar, televizyonlar, oyun konsolları, süperbilgisayarlar, otomobiller ve hatta uçaklar olmak üzere oldukça geniştir. 

Share:

Microsoft Windows işletim sistemi



Microsoft Windows, 1985 yılında piyasaya sürülen, mouse ile birlikte kullanıcıya kolaylık sağlayan, grafik arabirimlerine ulaşabilmek için bigisayarda bulunması gereken zorunlu bir işletim sistemidir. Windows, kendinden önce piyasada bulunan MS-DOS'a oranla daha gelişmiş bir yazılımdır ve aynı anda birden fazla yazılımla uğraşabilmeyi mümkün kılması bakımından bilgisayar devrinde bir ilktir.

Bill Gates'in MS-DOS'tan sonraki vizyonu daha basit fakat daha gelişmiş bir işletim sistemi oluşturmaktı. Bunun ilki Windows'tur. İntel ve AMD işlemcileriyle birlikte sorunsuz bir şekilde çalışmaktadır. 32bit ve 64bitlik iki çeşidi vardır. Masaüstü bilgisayarlarda günümüzde işletim sistemi pazarının %90a yakını Windows'tur. Bunun %6,5 lik oranı Vista'dır. Bu alanda rekabet ettikleri ürün Linux'tur.


Başlat çubuğu ve İnternet Explorer'ın yüklü olduğu ilk Windows işletim sistemi Windows 95'tir. Üç sene sonra aynı anda hem taşınabilir bilgisayarlar hem de masaüstüler için aynı yılda iki farklı işletim sistemi daha geliştirildi. Windows ME ve Windows 98. Milenyuma girildiğinde iste ilk iş interneti olan bir işletim sistemi yapmaktı ve bu yapıldı. Windows 2000 piyasaya çıktı. Windows'un 64bitlik ilk işletim sistemi sayılan Windows XP x64 Edition 2004 yılında geliştirildi. Vista'nın beta sürümü 2006 yılında orjinali ise 2007 yılında satışa sunuldu. 2009 yılında Windows 7 geliştirildi. Öncekilerden çok daha gelişmiş bir işletim sistemiydi ve görselliği ve işlevselliğiyle bir devrim niteliği taşıyordu. Bundan  üç sene sonra bir üst modeli olan Windows 8 piyasaya sürüldü. 2013 yılında Windows 8'in güncellemesi olan Windows 8.1 geliştirildi. Son olarak Windows 10 duyuruldu ve bu sene içinde çıkması bekleniyor.

Windows, yukarıda yazdığı gibi üç yılda bir güncellenmesi ve sürekli daha gelişmişe doğru gitmesi sebebiyle pazarın hakimi konumunda. Rakipleriyle arasında uçurumlar olduğu göz önünde bulundurulursa, bir elli yıl daha Microsoft bu konuda dünyada tek olmaya devam edecek gibi görünüyor.


Share:

İşletim Sistemi nedir?


Bu makalede işletim sistemi nedir, ne işe yarar gibi soruların üzerinde duracağız. İşletim sisteminin tanımını yapmak gerekirse; bilgisayarın yazılımlarının ve donanımlarının tam bir uyum içinde olmasını sağlayan, bu süreci yöneten, denetleyen ve sonuç üreten, sorunları ortadan kaldıran ve kullanıcıya gerekli olan işlemleri yapmasına olanak sağlayan sistemdir. Bilgisayarı bir insana benzetirsek, işletim sistemi beyindir.

İşletim sistemi sadece bilgisayar ile sınırlı değildir. Günümüzde bir çok elektronik ürünün işletim sistemi vardır. İşletim sisteminin işlevselliği onun büyüklüğüyle değil, sorunlara kısa sürede etkin çözümler getirmesiyle ölçülür. 



Bir çok işletim sistemi çeşidi bulunmaktadır. En yaygın olanları; Windows, Linux, Mac OS X, ve Android'tir. Masaüstü bilgisayarlarda yapılan araştırmalar sonucunda Microsoft'un açık ara (%90-%98) pazarın lideri olduğu görülmektedir. Kişisel bilgisayarlarda oran bu kadar fazla olmasa bile en yaygını yine Windows'tur.



İşletim sistemlerinin türlerini listeleyecek olursak;

a) Gerçek Zamanlı
b) Çok Kullanıcılı ve Tek Kullanıcılı
c) Çoklu Görev ve Tek Görev
d) Dağıtılmış
e) Gömülü

gibi beş tane başlıkla karşılaşırız. Bu işletim sistemlerinin türleri, ufak ayrıntılar bakımından birbirinden ayrılmış olsalar da temelde büyük oranda aynı görevi görmektedirler.


Share:

2015 Yabancı Dizi izle

Geçirdiğimiz eski yılın heyecanı artık bitmiş bulunmaktadır. Artık yeni sezonun yeni dizi ve film heyecanı başlamaktadır. Bunun sebebi ise her geçen gün ve zaman dilimi boyunca diziler kendilerini geliştirmektedir. Özellikle yabancı diziler. Yabancı dizi izleme seçeneklerimiz arasında bulunsa dahi genelde bizler yerli sinemalarımız seçme olanağımız daha fazladır. İnternet sitelerinde Bu dizileri izlemedeki amacımız artık hem çağa ayak uydurma hemde boş kalan vaktimizden kullanacağımızı tek konu olarak dizi izlemek olmaktadır.
2015 dizileri yeni konuları ile ve daha da geniş ekiplerle dünyaya açılma hayali ile işe başlamışlardır. Bu dizileri izlediğimiz zamanlarda bazen kafamızdaki yorgunluğu atmaktayız. Televizyonda izlediğimiz dizi ve filmlerin yanında ayrıca internette dizi izle seçenekleri ile daha kaliteli bir bakış açısına sahip olabiliriz. Geçirdiğimiz günün yorgunluğunu ve sorunlarını bir an olsun zihnimizden uzaklaştırmak için yayınlanan ya da yayınlanmakta olan dizileri izleyerek sakinlemekteyiz. Araştırmalarımızı yaptığımız ve bulduğumuz internet sitelerinde izlemek istediğimiz diziyi arama motoruna dizi izle olarak yazarak arattığımız zamanlarda aradığımız diziyi kolaylıkla bulabilmekteyiz. Aslında dizi izlemekte bir sanat işi diyebiliriz.

İzlediğimiz dizilerin tamamen konusuna bağlı olarak birçok farklı çeşitleri bulunmaktadır. İzlediğimiz dizilerin konusuna göre seyircinin istekleri doğrultusunda yayınlanma süresi belirlenmektedir. İzlediğimiz ve izlenme rekorları kıran dizilerin yıllar ve sezonlar boyunca yayınlanmasında en çok etkisi olan seyircilerin tercih edilen dizi haline getirmesinden kaynaklanmaktadır. Yayınlana dizilerin kaliteli yapılmasının ardından böyle güzel sonuçlar da alınabilmektedir. Bizim dizilerinin yanında ufkumuzu ve kendimizi daha geniş hale getirmemiz için yabancı dizi izle sitelerinden bulduğumuz ve istediğimiz diziyi seçerek onun müptelası haline gelebiliyoruz. Bu sitelerde sadece diziler bulunmamaktadır. Yayınlanmakta olan yeni çıkmış olan birçok filimde bulunmaktadır. Bize düşen sadece arama motoruna ya da açtığımız dizi ve film sitesine film izle kelimesini yazarsak istediğimiz filmi bulabilir ve büyük bir zevk ile izleye biliriz. Çok büyük bir sektör olan ve her geçen gün daha da büyümekte olan Türk sinema ve dizilerinin gelişmesinde hepimizin etkisi muhakkak olması şarttır. 
Share:

Knights of Sidonia

Yönetmen: Kobun Shizuno
Stüdyo: Polygon Pictures
Tür: Bilimkurgu, Dram, Mecha
Yapım Yılı: 2014
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/7


Orijinal adı ile Shidonia no Kishi veya Türkçeye Sidonia Şövalyeleri olarak çevirebileceğimiz animede olaylar uzak bir gelecek olan 3394 yılında geçiyor. Bu tarihten yaklaşık bin yıl önce dünya devasa büyüklükte bir uzaylı olan Gauna tarafından yok edilmiştir. Hayatta kalan insan ırkı da yine oldukça büyük uzay gemileriyle parçalanan dünyayı terk etmiştir. Bu uzay gemilerinden birisi de Sidonia’dır. Ortalama yarım milyon nüfusa sahip olan Sidonia’nın diğer uzay gemileri ile bağlantısı kesildiği için Gauna’lar tarafından saldırıya uğramamış tek uzay gemisi olduğu düşünülmektedir. Sidonia’da insan klonlama, cinsiyetsiz insan üretme, insanların yemek ihtiyaçları azalsın diye fotosentez yapabilme gibi büyük teknolojik geliştirmeler yapılmıştır. Ayrıca Sidonia’nın yöneticilerine ölümsüzlük bahşedildiği de bilinmektedir.

İrili ufaklı Gauna’lar hakkında ise ilerleyen yıllara ve gelişen teknolojiye rağmen pek fazla bir şey bilinmemektedir. İnsanlara sebebi bilinmeyen nedenlerden dolayı saldıran Gauna’lar hasar aldıklarında kendilerini hızla yenileyebilmektedir ve çekirdekleri yok edilmediği sürece yok olmamaktadırlar. Ayrıca taklit etme yeteneğine de sahiptirler. Sidonia’nın yakınına gelen Gauna’lar ile “Morito” adındaki pilotların yönettiği bildiğimiz mecha robotlar ile savaşılmaktadır ve Gauna’ların çekirdeği açığa çıktıktan sonra özel “Kabizashi” adı verilen mızraklarla son vuruş yapılmaya çalışılmaktadır. Ve son yüz yıldır Sidonia seyrine devam ederken herhangi bir Gauna’ya rastlamamıştır. 


Animenin kahramanı ise Tanikaze Nagate. Doğduğundan beri dedesiyle bilmediği bir sebepten ötürü Sidonia’nın yer altı tünellerinde yaşamıştır ve orada bulunan eski bir simülatör sayesinde dedesi ona pilotluk eğitimi de vermiştir. Lakin gün gelip dedesi vefat edince yiyecek bulmak için yeraltından çıkan Nagate, pirinç çalarken yakalanınca kaçarken küçük bir kaza geçirir. Gözlerini açtığında kendisini hastanede bulan Nagate, çok geçmeden stajer pilotların arasına katılır. Yeni bir düzene, yeni insanlara alışmaya çalışan Nagate ve tüm Sidonia halkını büyük bir şok beklemektedir. Yaklaşık yüz yıl sonra bir Gauna, Sidonia’nın radarına girmiştir.

Aslında klasik kalan son insanlar bilinmeyen bir tehlikeye karşı teması taşıyan animede, animenin sunduğu soru işaretleri en büyük artıları. Gauna’lar nedir, Nagate neden yer altında yaşıyordu, ölümsüzler kimler, Sidonia’nın nihai hedefi derken bölümler peş peşe geliyor diyebilirim. Ve pek fazla mecha seven biri olmadığımı belirterek moritoların Gauna’larla olan savaş sahnelerinin de oldukça başarılı olduğunu belirtebilirim. Her yeni Gauna’da değişen düşman, uygulanan yeni savaş taktikleri, yaşanan psikolojik baskıların karakterlerin üzerindeki etkisi başarılı işlenmiş. Yani kısacası Knights of Sidonia’nın içerik olarak son bölüme kadar belirli bir çizgide kendini bozmadan ilerliyor ve atmosfer içinse genel olarak başarılı denilebilir.



Animenin benim gözümdeki en büyük zayıf noktası ise karakter çizimleri. Önce arka plan çizimlerine değinmek istiyorum; karakterler ne kadar kötü ise arka plan o kadar iyi. Arka planda çizilen detaylar gerçekten dikkate değer. Çevredeki ayrıntılar, zırhlardaki çizikler, tepeden Sidonia’ya bakınca görülen manzara izlemeye değer. Elbette bir önceki paragrafta bahsettiğim gibi savaş sahneleri de ekrana iyi yansıtılmış. Karakterler ise maalesef ucuz CGI efektleri gibi duruyor. Karakterlerin hepsi kıyafet mankenlerine peruk takılmış burunsuz karakterler gibi ve dolayısıyla hepsi birbirine benziyor. Giydikleri detaylı zırhlara nazaran el kol hareketleri ve mimikleri ağlatacak seviyede. Bu yüzden ilk iki bölüm karakterlere uyum sağlamakta zorlanabilirsiniz. Animenin müzikleri ise karakterler gibi olmasa da daha iyi olabilirmiş. Açılış ve kapanış parçaları şahsen yeterli bulmadım ve bölümler esnasında çalan parçalar daha etkileyici olabilirmiş.

 Knights of Sidonia fazla dikkat çekici bir anime değil ve karakter çizimleri önyargılar oluşturmanıza neden olabilir. Lakin dediğim gibi merak ettirici olduğu için kendine has bir çekiciliği mevcut. Anime için mutlaka izleyin diyemem ama bir şansı da hak ediyor diye düşünüyorum. Son olarak, Sidonia Şövalyeleri 23 Kasımda ikinci sezonuyla yeniden karşımızda olacak.

Share:

Sergey Brin


Sergey Brin, bugün herkesin hayatı boyunca en az bir kez ihtiyaç duyduğu arama motorlarının en popüleri olan Google'ın kurucusudur. Bill Gates, Mark Zuckerberg ve Larry Page ile birlikte kendi çabasıyla milyarder olan bir girişimcidir. 21 Ağustos 1973 doğumludur ve oldukça mütevazı bir kişiliğe sahiptir. 2012 verileri baz alındığında Forbes Dergisi'ne göre dünyanın en zengin 12. kişisi olmasına rağmen halen kiralık bir evde yaşamını sürdürmekte ve lüks olmayan sıradan bir Toyota marka otomobil kullanmakta ve işe giderken paten kullanmaktadır. 

5 Yaşındayken ailesi Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmiştir. Sergey Brin Maryland Üniversitesi'nde bilgisayar mühendisliği okumuş ve doktorasını Stanford Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Tahsilini tamamlayan nadir bilişimcilerdendir. Larry Page ile birlikte dünya devi Google'ı hayata geçirince müthiş bir servetinde sahibi olmuştur.
Share:

David Karp


David Karp, Tumblr'ın kurucusu genç milyoner. Kurduğu sosyal ağ kısa sürede patlama yapınca Yahoo tarafından 1.1 milyar dolara satın alındı. Bu satıştan David Karp'ın cebine 275 milyon dolar girdi. Tumblr'ı kurmadan önce ailesinin onayını alarak liseyi yarıda bıraktı ve iş hayatına atıldı. UrbanBaby.com'a teknik danışman olarak iş yaşamına başladı. Haftalar sürecek projeleri saatler içerisinde bitirince şirketin dikkatini çekti ve çalıştığı bölümün başına terfi etti. Kod yazmaya HTML ile başlayan daha sonra da kendini sürekli geliştiren David Karp, yazılım konusunda kendini daha da geliştirmek için Japonya'ya gitti. 5 aylık bir eğitimden sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne döndükten sonra Davidville adında bir danışmanlık şirketi kurdu.

2007 yılında Tumblr'ı yazılımlayarak gelebileceği en iyi yere geldi. Yahoo tarafından Tumblr satın alınınca genç yaşta milyoner oldu. Girişimci kimliğinin yanı sıra yatırımcı kimliğiyle tanınan David Karp'ın üç tane yatırımı bulunuyor. Bunlar; mobil haber girişimi Circa, fotoğraf ve video paylaşım platformu Picturelife ve yemek keşif servisi Kitchensurfing'tir. 1.6 milyon dolarlık evinde kız arkadaşıyla beraber yaşamını sürdüren David Karp'ın hayatı bu şekilde.
Share:

Mark Zuckerberg


Bilişim devlerinden söz edilir de Mark Zuckerberg'den bahsedilmez mi? Bilişim Dünyasının Devleri denilince akla Bill Gates, Steve Jobs'tan sonra Mark Zuckerbeg gelir. Mark Zuckerberg dünyanın en genç milyarderi olarak bilinir. Sosyal paylaşım sitesi Facebook'un kurucusudur. 14 Mayıs 1984 doğumludur. 

Harvard Üniversitesi'nde okurken girişimci arkadaşları Dustin Moskovitz, Chris Hughes ve Eduardo Saverin ile birlikte ilkin üniversitelerindeki öğrencileri kapsayan, onların birbirleri ile iletişim kurabilmeleri adına kurdukları sosyal ağ daha sonra patlama yapınca, fikir babası Mark Zuckerberg'de en genç milyarder olmaya hak kazandı. 2010 yılında TİME dergisinin anketinde Yılın Adamı seçildi. Kurucusu olduğu Facebook'ta sembolik bir maaş olan 1dolara çalışmaktadır. Şirketin kurucusu ve yöneticidir.

Facebook'a gelmeden önce Mark Zuckerberg'in çöpsitelerinden biraz bahsetmek gerekirse, üniversitenin en yakışıklıları ve en güzellerinin seçildiği facemash.com sitesi bunlardan biri. Ancak fotoğraflara ulaşabilmesi için okulun veritabanını hackleyince okuldan atıldı. Daha sonra da Facebook kuruldu.

Global 500 verilerine göre Facebook dünyanın en değerli 281. markasıdır. Daha sonra şirketin hisseleri halka arz edilince 104 milyar dolarlık değeri 19 milyar dolar eriyerek 84 milyar dolara düşmüştür. Mark Zuckerberg halen şirketin %57 hissesini elinde bulunduruyor.
Share:

Steve Jobs


Steve Jobs, bilim ve bilişim denilince akla gelen bir diğer isim. 24 Şubat 1955 doğumludur. Yenilikçi ve vizyon sahibi bir bilgisayar mucididir. Apple Inc şirketinin kurucu ortağıdır. Yenilikçi kişiliğini işine de yansıtmış ve bilgisayar dünyasında çığır açmıştır. Ortağı Steve Wozniak ile birlikte gelişmiş kişisel bilgisayar olan Apple'ı dünyaya sunmuştur.

Steve Jobs 1985 yılında Apple'ın yönetim kurulundan çıkartılmış ve o dönemde Next Computer Şirketini kurmuştur. Daha sonra Lucastfilm firmasından Pixar'ı satın almıştır. Apple, Next Computer'i satın alınca Steve Jobs'ta yuvaya geri dönmüştür. Fortune Dergisi'nin 2007 verileri baz alınarak hazırlanan ankette En Güçlü İş Adamı seçilmiştir. Apple şirketinde anlaşmazlığa düşüp Next Computer'i kurunca Lucastfilm şirketinden satın aldığı Pixar'ı geliştirince Walt Disney Studios bu ürünü satın almış ve Steve Jobs, Walt Disney Studios'un hissedarı konumuna gelmiştir.

Steve Jobs ürünlerinde estetiği ve gelişmişliği vizyon edinmiş ve bu yönde çalışmalar projeler gerçekleştirmiştir. Şirketinin piyasa değeri düşünülünce ne kadarlık bir serveti yönettiğini anlamak zor değil. 2011 yılında pankreasındaki tümör nedeniyle vefat etmiştir.
Share:

Bill Gates


Bill Gates, bilişim ve bilgisayar denilince akla ilk gelen insanlardan. 28 Ekim 1955 doğumlu bilişimci herkesin bildiği Microsoft şirketinin kurucularındandır. Şirketin başkanlığı ve baş yazılımcılığı Bill Gates'tedir. Bilen yada bilmeyen herkes onun kurduğu işletim sistemini ister istemez kullanıyor. Forbes dergisinin araştırmalarına göre günümüz verileri baz alındığında yaklaşık 80milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin insanı konumundadır. Evli ve üç çocuk babasıdır. 

Henüz 12 yaşındayken bilişim kurslarına gönderildi. Bugünkü iş ortağı Paul Allen ile birlikte daha o zamanlar boş vakitlerinde yazılım üzerine kafa yorarlardı. Bu iki zeki adam için zaten imkansızlık diye bir şey yoktu da, kendi imkanlarını kendileri yaratıyordu. Yakınlardaki bir şirketin bilgisayarını ücretsiz kullanabilmek için bu ikili kullanıcılar için yazılım hatalarını arayıp buluyorlardı. Böylelikle çalışmalarını çok daha büyük bir bilgisayarda ücretsiz olarak yapabilme fırsatı yakalıyorlardı. Bu şekilde yazılım alanında uzmanlaşan Bill Gates ve Paul Allen ilk şirketlerini 1972 yılında kurdular. Şirketin o dönemki vizyonu yazılım üzerineydi ve ilk etapta 20bin dolarlık bir satış gerçekleştirdiler.

Microsoft'u kurma aşaması şu şekildedir; henüz bilgisayarlar yeni yeni gelişim kaydediyorken zamanın tek bilişim firması olan Altair için Bill Gates ve Paul Allen, kullanıcıların kendi programlarını kendilerinin kodlayabileceği bir programlama dili (BASIC) yazarak Altair şirketine sundular. Şirket bu genç araştırmacılardan programın daha gelişmiş versiyonunu yapmaları için sipariş verdi. O sipariş dönüm noktasıydı ve ikili Harvard Üniversitesi'ndeki tahsillerini bırakarak Microsoft şirketini kurdular. Derhal kişisel bilgisayar şirketleriyle anlaşmalar yapıldı. Bu şirketler Apple, Commodore gibi bilgisayar üreticileriydi. Bill Gates normal bir bilişimcinin 1 ayda kodlayabileceği BASIC programlama dilini sadece 5 gün gibi kısa bir sürede kodladıktan sonra, gelişmeleri takip ederek bu yazılım dilini geliştirdi ve şirketinin uluslararası pazarda bilinirliğii artırdı. BASIC'ten sonra COBOL, FORTRAN ve Pascal gibi programlama dillerini kodlayarak bilişim dünyasına kazandırdı.

Kişisel bilgisayarlar için işletim sisteminin gerekliliği ortaya çıkınca IBM Bill Gates'e teklif götürmüş, Bill Gates'te SCP şirketinden DOS işletim sistemini 50bin dolar karşılığında satın aldı ve DOS'un yazılımcılarından Tim Peterson'u kadrosuna dahil etti. Tim Peterson ile birlikte DOS işletim sistemini geliştirerek adını MS-DOS olarak değiştirdiler. MS-DOS dünya çapında 120milyon nüsna satarak satış rekoru kırdı. Bill Gates daha sonra Microsoft Word'ü yazılımladı. Microsoft'un asıl patlama yapması, Apple'ın Word'ü kendi işletim sistemi olan Macintosh'a uyarlamasını isteyince gerçekleşti.

O günden sonra MS-DOS'tan Windows'a geçildi, Microsoft şirketi dünya devi, Bill Gates'te dünyanın en zengin insanları arasına girmiş oldu. Şirketin 2013 yılı verilerine göre piyasa değeri 81milyar dolardır. Bill Gates'in 6100 metrekarelik bir evinin olduğu, sadece yemek odasının 93 metrekare olduğu biliniyor. Sadece yaşamına bakarak ne denli büyük bir iş başarmış olduğunu rahatlıkla görebiliriz. 

Share:

Türkiye Sineması ve Yenilikleri

YABANCI FİLMLERDE İZLEYİCİYİ ÇEKEN ETKENLER NELERDİR? Ekranlar renkli dünyaları ile geniş kitleleri ardından sürükleyen çok önemli kitle iletişim araçlarındandır. Diziler ve filmler anlattıkları hikâyelerde yakaladıkları başarıları oranında etkili olabilmektedirler. Ancak yabancı yapımlar ülkemizde de beğenilerek izlenebilen ürünler ortaya koymakta özellikle güçlü prodüksiyonlarla hazırlanan yapımlar her dönemde insanların beğenisi kazanmaktadırlar. Yabancı Film izle kategorileri hangi konuyu işlerse işlesin heyecan ve sürükleyicilikten asla vazgeçmemekte, bu sayede izleyiciler büyük keyif almaktadır. Ekrana kilitleyen hikâye de başarılı oyunculuklar gerçekmiş etkisi bırakmakta ya da kendini hikâyenin bir parçası olarak gören insanlar bu özelliklerle oluşan yapımlardan daha çok keyif alabilmektedir. Yabacı filmler kalite olarak güçlü alt yapıları ile yerli filmlerden bir adım öne çıkabilmektedir. Eski çağlarda anlatılan fantastik hikâyeler izlendiği anda izleyiciye gerçekmiş hissi vermekte izleyici hikâye kahramanları ile birlikte anlatılan hikâyenin içine kendini de ekleyebilmektedir. Film izle kategorisi altında insanlar öncelikle anlık ruh haline göre seçimler yapabilmekte özellikle son dönemlerde komedi en çok ihtiyaç duyulan yapımlar arasında yer almaktadır. 2015 Filmleri izle Yabancı filmler kullandıkları güçlü prodüksiyonlarla sıradan tüm kalıplara meydan okumakta, çok sıradan konulara bile sıra dışı yaklaşımlarla ele alarak izleyicilere hep daha fazlasını vermeyi hedeflemektedirler. Geçmiş yıllarda uzay yolu filmleri ile yakalanan geniş izleyici kitlesi insanların sıra dışı konulara merakını göstermektedir. Hep merak edilen konular üzerinde yapılan kurgular ise sinema için fantastik olgular olduğundan oluşan yapımların büyük ilgi görmesine sebebiyet verebilecektir. Farklı kültürler aynı konuyu farklı biçimlerde ele alabilmekte ve sinemaseverler bu farklılıkların arasında gördüğü kalitenin peşinden ısrarla gidebilmektedir. Dizi izle anında da hikâyenin içinde sürükleyicilik önemli olmakta özellikle yabancı dizilerdeki etki anlatımlar ve heyecanı hiç düşmeyen hikâyesi ile birleşen başarılı oyunculuklar izleyicileri etkileyen çok önemli etkenlerdir. Beklenmedik olaylar, sürükleyici yeni gelişmeler dizilere süreklilik kazandıran etkenler arasında sayılabilecektir. HD Film izle Lost bu anlamda çok başarılı bir yapım olarak karşımıza çıkmakta beklenmeyen anda etkileyici gelişmeleri ile izleyicinin merakını hep canlı tutabilmektedir. İzleyiciyi sıkmamak adına hikâye içinde sunulan farklılıklar sürekli merak uyandıracak özellikle yabancı yapımlar bu özelliklere çok fazla yer verdikleri için izleyici sayıları hep çok fazla olmaktadır.
Share:

2015 Yılında Dizi Patlaması Yaşanıyor

Günümüzün yoğun günlük hayatı içerisinde bunalan sıkılan insanları için en büyük keyif salonlarındaki üçlü koltuğa uzanıp dizi keyfi yapmaktır. Bazen hüngür hüngür ağlamak için geçeriz televizyonların başına, bazen kahkahalara boğulmak için farklı duyguları yaşayabildiğimiz ekran karşısında günün bütün yorgunluklarını geride bırakırız. 2014 yılı dizi izleme oranlarında düşüşlerin yaşandığı ve pek çok büyük prodüksiyonların hayal kırıklığı yaşattığı bir yıl olmuş, ancak başarılı yapımlar tutunmayı başarmıştır. İzleyicilerin hayatlarına daha çok dokunan yapıtlar izleyiciler tarafından ilgi görmekte, gerçek yaşamdan kopuk hikâyeler hüsranla sonuçlanmaktadır. Dizi izle kategorisi altında sevilen dizilerin tekrar tekrar izlendiği görülmekte, 2015 yılı için yayın hayatına başlayacak diziler fragmanlarını yayınlayarak kitlelerin nabzını tutmaya çalışmaktadırlar.
            2015 yılında iddialı yapımlar bir bir fragmanlarını yayınlamaya başlamış durumda bedel, poyraz karayel, kara ekmek, sevdam alabora, serçe sarayı gibi yapımlar şimdiden reyting yarışının çok çekişmeli olduğunun sinyallerini vermektedir. Yeni yılda çok fazla komedi göremeyecek olan dizi severler aşk, nefret, intikam gibi duyguların arasında gitgeller yaşayacak hikâyelerle karşılaşacaklar. Dizi yerine film izlekategorilerini tercih edenler için ise tv de ilk kez yayınlanacak veya tadı damağınızda kalmış pek çok film tv kanalları arasında paylaşılmış durumdadır. Televizyon keyfinin olmazsa olmazların diziler ve filmler her statüde insan için elinin altında bir eğlence şekli olmaktadır.

            Yerli yapımların artan kalitesi yabancı dizilerin ülkemizdeki izlenme oranlarını da etkilemekte yeni yılda yayına girecek diziler başarıları ölçüsünde yeni yayın dönemine isimlerini yazdırabileceklerdir. online dizi izle başlığı altında karşımıza yeni yılda da çok fazla seçenek çıkmakta vizyona giren filmler sinemaseverlerin akınına uğramaktadır. 2015 dizi ve film izleyicileri için yeni heyecanların beklendiği bir yıl olacağa benzemekte, ekranlarda görmeye alıştığımız bazı yüzlerin verdikleri ara sonrasında tekrardan ekranlara dönmesi de izleyiciler için önemli gelişmeler arasında yer almaktadır. Yaşanan toplumsal olaylar dizilere konu olabildikçe izleyici hikâyenin içinde kendini bulabilmekte ve heyecan daha farklı bir şekilde yaşanmaktadır. Özellikle oyuncuların profesyonel oyunları insanlara farklı duyguların hissettirebilmekte, izleyici her alanda anlayabildiği oranda devamlılık sağlamaktadır.
Share:

Facebook


Facebook 4 Şubat 2004 tarihinde, insanların birbirleri ile iletişim kurmaları, güzel vakit geçirmeleri, paylaşımlar yapmaları, bilgi özümsemeleri için kurulmuş bir web 2.0 uygulamasıdır. Kurucusu Mark Zuckerberg'dir. Zuckerberg, Facebook'u ilkin Harward Üniversitesi öğrencileri için tasarlamıştı. Fakat kısa bir süre içinde sitenin popüleritesi gittikçe arttı ve kullanıcı ağı çok genişledi. 

Facebook, ABD merkezli websitelerin kullanıcı trafiklerini inceleyen Alexa'nın istatistiklerine bakıldığında 31 Ağustos 2014 tarihi itibariyle dünyanın en çok ziyaret edilen 2. websitesidir. Facebook'un üye sayısı bugün itibariyle 1 milyardan fazladır ve istatistiki veriler baz alındığında her kullanıcı minimum düzeyde 19 dakika Facebook'ta vakit geçiriyor. Bu kesinlikle harikulade bir olay.

Başarı basamaklarını yirmişer yirmişer çıkan Facebook, teknoloji devlerinin dikkatini hemen çekmeyi başarmıştır. Bir çok başarılı websitenin, büyük şirketler tarafından satın alınmasından dolayı Facebook'un da satılacağı konuşuldu. Fakat Mark Zuckerberg siteyi satmayacağını söyledi. İlk alıcı Viacom'du ve teklifi 975 milyon dolardı, reddedildi. Daha sonra Yahoo 1 milyar dolarlık teklifle geldi, reddedildi. Daha sonra Google, Facebook hisseleri için 2,3 Milyar dolar önerdi, reddedildi. Microsoft, Facebook'un 1,6 lık hissesi için 240 milyon dolar ödeyerek satın aldı.

İnsanlar sürekli birbirlerini Facebook'a çağırdı ve 2012 yılında toplam ziyaretçi sayısı 1 milyar kişiyi aştı. Ziyaretçi sayısı her geçen gün artıyor ve şuan 2015 yılındayız, bu sayının 2 milyar kişiyi geçtiğini söyleyebilirim.


Share:

Twitter


Twitter günümüzün popüler sosyal ağ ve mikroblog sitesidir. 2006 yılında Jack Dorsey tarafından geliştirilmiştir. Bilişim ve internet dünyasının SMS'i olarak bilinen Twitter, kullanıcılarını 140 karakter sınırlı düşüncelerini paylaşma olanağı tanıyan bir iletişim ağıdır. Facebook'taki gibi arkadaş ekleme özelliği olmayıp, takipçi mantığıyla çalışır. Kullanıcılar istedikleri kişileri takip ederek paylaştığı gönderileri görebilir, kendileri de profil sayfalarında paylaşabilirler.

Bünyesinde 600 den fazla kişinin görev yaptığı Twitter, günümüzde Facebook ile en çok popüler birkaç sosyal paylaşım sitelerinden birisi konumundadır. Müthiş bir reklam kaynağı olan Twitter, ünlülere para kazandırmaktadır. 16 milyon kullanıcı bulunan Kim Kardashian'ın attığı tweet başına 8bin dolar alması gibi. Dünya genelinde Twitter'da saniyede 98 bin tweet atıldığı söyleniyor. Popüleritesini bu istatistiklerden anlayabiliriz. 2013 yılı verileri baz alındığında Twitter'ın geliri 664milyon dolar civarında hesaplanmıştır.
Share:

Instagram


İnstagram, oldukça popüler fotoğraf ve video paylaşım sitesidir. Kevin Systrom ve Mike Kreiger tarafından kodlandı. İlk başlarda Apple'ın ürünleri tarafından kullanılabilecek şekilde yazılımlanmıştı fakat daha sonra android ve symbian işletim sistemlerine uyumlu hale getirildi. İnstagram o kadar çok sevildi ki kuruluşundan bir yıl sonra 100 milyon aktif kullanıcıya ulaştı. 

Kullanıcılar çektiği fotoğrafları efektler sayesinde profesyonel kamerayla çekmişçesine İnstagram'da paylaşabiliyorlar. Hashtag uygulaması sayesinde kullanıcılar çektiği fotoğrafları sadece arkadaş çevresiyle değil aynı etiketi kullanan tüm kullanıcılar tarafından görülmesini sağlayabiliyorlar. Sonradan geliştirilen video ekleme özelliği ise kullanıcılara 15 saniyelik videolarını paylaşma imkanı sağlamıştır. 25 farklı dil seçeneği bulunan instagram piyasanın devleri arasında gösteriliyor.
Share:

Tumblr


Tumblr, Amerika Birleşik Devletleri menşeili sosyal ağ ve blog oluşturma sitesidir. David Karp tarafından 2007 de geliştirilmiştir. Çok hızlı yayılmıştır ve kurulduğu günden iki hafta sonra 75bin kişilik kullanıcı potansiteline ulaşmıştır. Şuanda sadece Amerkia Birleşik Devletleri'nden 14 milyon kullanıcı Tumblr'a kayıtldır. Kurulduğu ilk günden itibaren 5 yıl boyunca reklamsız yayın yapan site 2013 yılında Adidas ile anlaşma sağlayınca Tumblr'da reklam dönemi başladı. Aynı yıl içinde Yahoo tarafından 1.1 milyar dolar fiyatla satın alındı.

Tumblr kullanıcılara kendilerine blog sayfası oluşturmasına olanak tanır. Benzeri sitelerden daha popüler olması Facebook Twitter gibi sosyal ağlarla senkronize olarak çalışmasıdır. Kullanıcılar beğendikleri gönderiyi kendi bloglarında reblog yaparak paylaşabiliyorlar. Bloglarını çeşitli temalar yardımıyla daha görsel bir hale getirebiliyorlar. Kullanışlı ve popüler bir sosyal ağ. Yahoo akıllıca bir hamle yapıp satın almış.
Share:

Google


Sergey Brin ve Larry Page tarafından Stanford Üniversitesi'nde doktoralarını yaptıkları sırada geliştirilen Google, çevirimiçi arama, yazılım geliştirme ve bunlara ev sahipliği yapma, reklamlar vasıtasıyla gelir elde etmeyi amaçlayan çok uluslu bir şirkettir. 4 Eylül 1998 yılında kurulmasına karşın halka arz edilmesi 19 Ağustos 2004tür. Şirketin misyonu dünyadaki bilgiyi organize etmek, ulaşılabilir ve kullanılabilir hale getirmektir. Kurucuları şirketin halka arz edilmesinden itibaren yirmi yıl birlikte çalışmak için anlaştılar. Bu da demek oluyor ki 2024 yılına kadar Google, Sergey Brin ve Larry Page tarafından yönetilecektir. Şirketin sloganı 'don't be evil' yani kötü olma dır. Bugün itibariyle bünyesinde 40.000 den fazla kişi çalışıyor. Şirketin 2014 yılında toplam cirosu 14milyar dolar olarak tahmin ediliyor. 2014 yılı itibariyle google 131milyar dolarlık bir değerin sahibi konumunda.

Sadece bir arama motoru değil çok geniş kapsamlı bir şirket google. Çevirimiçi anlık mesajlaşma, GoogleBuzz, Hangouts, Gmail, Google Chrome, Google+, Google Play gibi ürünler de google bünyesindedir. Ayrıca Google, YouTube, Blogger ve Orkut gibi websiteleri de Google tarafından satın alınmıştır. 


Share:

Flickr


Flickr Ludicorp tarafından 2004 yılında geliştirilmiş fotoğraf paylaşım sitesidir. Hemen bir yıl sonra Flickr'ın hızla popüler olması nedeniyle Yahoo tarafından 35 milyon dolara satın alındı. İlk misyonu fotoğraf paylaşım olan Flickr kuruluşundan dört yıl sonra video paylaşımına da izin vermeye başladı. Alexa verileri baz alındığında dünyanın en iyi 500 sosyal ağı arasında yer almaktadır.

Üyeler 1 terabyte boyutunda bir alana sahip olmaktadırlar. Yüklenilen videoların ve fotoğrafların günümüz verileri göz önünde tutulursa bir kullanıcının sadece video paylaşımı hatta HD film paylaşımı yaptığını bile kabul etsek bu alanın dolması zor. Yani oldukça büyük bir alan sunuyor. Böyle bir sınırlama getirmesi kafa karıştırıcı olabilir ama kesinlikle yeterli bir alandır. Flickr kullanıcılarına 9 farklı dil seçeneği sunmaktadır. Bunlar; Türkçe, İngilizce, Çince, Almanca, İtalyanca, Fransızca, Korece ve Portekizce'dir.
Share:

Linked In


LinkedIn, kendi işinizle alakalı insanları ve onların arkadaşlarını tanımanıza olanak sağlayan bir sosyal ağdır. İş geliştirme sürecinde LinkedIn önemli bir yer tutuyor ve size yardımcı olabilecek iş arkadaşları, eleman, ortak veya danışman bulmanızı sağlıyor. Bu bakımdan profilinizdeki özelliklerle benzer özellik taşıyan insanlarla tanışmanızı kolaylaştırıyor ve business network oluşturmanızı sağlıyor.

İş ağınız ne kadar genişlerse, ambleminiz o kadar gelişir. İlk başta bir nokta olan ambleminiz iş çevreniz büyüdükçe bu noktalar büyür ve kendi aralarında ağlar oluşturur. İş dünyasında rekabet edeceğiniz şirketleri ve rakipleri tanımanıza olanak tanır ona göre yatırım yapma ihtiyacınız hakkında size gerekli bilgileri sunar. Aylık kullanıcı sayısının 47 milyon tekil kişi olduğu biliniyor. Bu rakamın 22 milyonu Amerika Birleşik Devletleri'nden giriş yapıyor. 200 den fazla ülkede yaygın olarak kullanılıyor ve toplam üye sayısının 500 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.

Share:

Blogger


Blogger, Pyra Labs tarafından geliştirilip Google tarafından satın alınan, ilk blog sağlayıcısıdır. Dünyada en çok tıklanan 10 ağ sitesi arasındadır ve 2 milyon üye sayısı olduğu düşünülüyor. Onlarca dil desteği ve tabiki Türkçe arayüzü de kullanım kolaylığı açısından önemlidir. Günlük 18 milyon tıklanma aldığı söyleniyor.

Kullanıcılar domain adresi almaksızın example.blogspot.com gibi blog siteleri hazırlayabiliyorlar. Üstelik tamamen ücretsiz bir uygulama. Resim, video, yazı gibi dökümanların paylaşıldığı blogda gönderiler en yeniden en eskiye şeklinde sıralanır ve ilk yazılan her zaman sonda gözükür. Google'ın güzel bir ürünü ve kullanımı çok basit. Sadece gmail adresinizle üye oluyorsunuz ve Joomla'da site tasarlıyormuşsunuz gibi, tema seç, yazı seç, göster-gizle tarzında herkesin kullanabileceği biçimde bir uygulama.
Share:

Microsoft


Microsoft, bilişim dünyasında bir çok ürünüyle tanınan Amerika Birleşik Devleti menşeili yazılım ve bilişim şirketidir. Kurucuları Bill Gates ve Paul Allen'dir. Şirket her ev ve her masada bir bilgisayar vizyonu ile 1975 yılında kurılmuştur.

Kurucularından Bill Gates'in Altair 8800 bilgisayarları için geliştirdiği BASIC yazılım dilini satınca, ikili iyi bir iş fırsatı yakaladıklarının farkında olarak Harvard Üniversitesi'ndeki Hukuk bölümünü yarıda bıraktı ve Microsoft'u kurdular. İlk uluslararası büro Japonya'da açıldı zaten sonrasında da dünya devi olmayı başardı. Microsoft'un bu denli başarılı olması Bill Gates'in yazılımladığı işletim sistemi sayesinde değil, ticari zekası sayesinde kendisine rakip olabilecek nitelikteki programları satın alarak ve yazılım açıklarını kapatarak mümkün olmuştur.

Microsoft Nokia'nın bazı patentlerini ve mobil cihazlar gibi bölümlerini 7.2 milyar dolar karşılığında satın almıştır. Nokia'da çalışan 18bin kişi de böylece Microsoft'a geçmiştir. Bilinen ürünleri, Visual Studio, FSX, MS-DOS, Windows 95, Windows 98, Windows 2000, Windows Me, Windows XP, Windows Vista, Windows Server 2003, Windows Server 2008, Windows Server 2012, Windows 7, Windows 8, Windows 10, Xbox'dır.

Microsoft'un çalışan sayısı 130bindir. Piyasa değeri 174milyar dolardır. 2014 verileri baz alındığında net gelir 86 milyar dolardır.
Share:

Apple Inc.


Apple Inc. 1 Nisan 1976 yılında kurulan, elektonik, bilgisayar ve yazılımlarını tasarlayıp, geliştirip, satan, bünyesinde bir çok ulustan 2014 itibariyle 98.000 kişi çalıştıran, ABD merkezli bir şirkettir. Kurucusu Steve Jobs'tur. En popület ürünleri I-Phone, I-pad, I-Pod, Mac ve Apple Watch'dır. En popüler yazılımları ise Safari Web Browser, OS ve OSX işletim sistemleri ve iTunes medya tarayıcısıdır. 

Ocak 2013 verileri baz alındığında tahmini değeri 414 milyar dolardır. Türkiye'deki disbiritörleri Bilkom ve INDEX Bilgisayar'dır. Apple'ın şirketleşme sürecindeki ilk sermayeyi (250.000 dolar) Mike Markkula vermiştir.  1976 yılındaki ilk bilgisayarları olan Apple 1'i 2,690 dolara satışa çıkarmıştır. Logosunun tasarımı Rob Janoff tarafından tasarlanmıştır ve elma fikri meyve diyetinde olan Steve Jobs'tan gelmiştir. Kirazla karıştırılmaması adına elmadan bir ısırık alınmış gibi tasarlanmış ve idol haline gelmiştir. 

Apple'ın 2012 yılındaki cirosu 156,508 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Bu astronomik rakam günümüzde katlanarak devam etmektedir. Steve Jobs'un hayatını kaybetmesinden sonra yöneticiliğe Tim Cook getirilmiştir. Şuanda Microsoft ile birlikte dünyanın en büyük şirketleri arasında bulunuyor.

Share:

Oracle


Oracle, Lawrence J. Ellison tarafından 1977 yılında Kalifornia Amerika Birleşik Devletleri'nde kurulmuştur. Microsoft'tan sonra dünyanın ikinci büyük yazılım firmasıdır. Bünyesinde 130.000 den fazla kişi çalışmaktadır. 145 ülkede faaliyet gösteren bir şirkettir. 2010 yılından itibaren Sun Microsystems şirketi ile birleşmiştir. Oracle'ın ürünleri şunlardır;


  • Oracle Database
  • Oracle eBusiness Suite
  • Oracle Application Server
  • Oracle JDeveloper
  • Oracle ADF
  • Oracle Collaboration Suite
  • Oracle Enterprise Maneger


Oracle'ın sunduğu hizmetler veritabanı, uygulama sunucusu, uygulama geliştirme araçları ve iş uygulamaları alanındadır. Günümüzdeki net geliri 10milyar dolar civarındadır.
Share:

Cloud Computing (Bulut Bilişim) nedir?


Bu makalede bulut bilişim (cloud computing) den bahsedeceğim. Bulut Bilişim; bilişim aygıtları arasında ortak bilgi paylaşımını sağlayan hizmetlere verilen genel isimdir. Bu anlamda bir ürün değil, hizmettir; temel kaynaktaki yazılım ve bilgilerin paylaşımı sağlanarak, mevcut bilişim hizmetinin; bilgisayarlar ve diğer aygıtlardan elektrik dağıtıcılarına benzer bir biçimde bilişim ağı üzerinden kullanılmasıdır.

Bulut kelimesi dosyaların sağlandığı konumu işaret etmektedir. Örneğin, Türkiye’de hizmet veren bir İnternet sağlayıcısı olan TTNET; TTNET Bulutu adlı hizmetle Türkiye piyasasına girmiştir. Google gibi uluslararası bilişim şirketleri ise; Google Docs gibi çevrimiçi bilgi işleme özelliği sunan uygulamalar geliştirmiştir. Ayrıca; Microsoft ve Intel gibi büyük şirketler de bu teknolojiyi bilişim tüketicisine sunmuştur.

Bilişim alanındaki bilirkişiler internet geleceğinin tamamen bulut bilişim ile varolacağını öngörüyorlar. Gelecekte harddisklerinin yerine çevrimiçi bulutların kullanılacağı öngörüsü hakim. Bu da herhangi bir altyapı hazırlamadan, tamamen çevrimiçi ağ vasıtasıyla işlevsel uygulamalara ulaşmak anlamına gelmektedir. Bu sektörün gelişmesiyle, özellikle bilişim teknolojisi tüketen toplumlarda birçok bilgi dağıtımı sağlayan firmanın önemli bir konuma geleceği, hatta sektördeki rekabetin hukuksal sorunlara neden olabileceği tartışılmaktadır. Çünkü tüm bilgi-işlem uygulamalarının çevrimiçi altyapıya kaydırılmasına giden yol; kişisel bilgilere istenilmeyen erişimleri doğurabilme tehlikesini taşımaktadır.

Bilişim ürünlerinin yazılım boyutlarındaki artışlar göz önünde bulundurulursa, abonelik veya birim başı ödeme mantığıyla, internette gerçek zamanlı işlem yapabilmenin sınırlarını genişletmiştir.

Bulut bilişim, internet teknoloji servisleri için temeli internet protokollerine dayanan; yeni bir tamamlayıcı, hizmet dağıtıcı olarak tanımlanmaktadır. Bu sistem aracılığıyla artık programlar ile yapılan işlemler çok daha basitçe çevirimiçi ağ ile sanal ortamda yapılabilecektir. Çevrimiçi olarak yapılandırılan ağ tabanlı araçlar ve uygulamalar sayesinde, ağ tarayıcıları birçok programın bir araya toplandığı ve bilgisayarlar arası işlem yapılabilen bir alana dönüşmüştür.

Bulut bilişim, web browser aracılığıyla erişilen siteler sayesinde uygulamaların internet üzerinden kullanılmasını sağlar. Örneğin Microsoft Office ile yazılan bir metin belgesinin bu yazılımın kurulu olmadığı bir konumda, internet üzerinden ön izlemeye alınabilmesi bu tür bir gelişimdir. Sistemin bir diğer boyutu ise çevrimiçi işlevsel yaratımların oluşturulabilmesidir. Bunun için sayfa yinelemesi gerektirmeyen ve konum dinamikliğini sağlayan bir sistem olan AJAX geliştirilmiştir. Böylece işlevsel etkinin izdüşümü anında sayfaya yansıtılabilmiş, internet üzerinden program kullanımının önü açılmıştır.

Şimdilerde birçok bulut bilişim sağlayıcısı; birçok sistem için gerekli altyapıyı temel bir veri sisteminden aktarmakta, böylece kullanıcıların bu tür uygulamaları destekleyen programlar indirip kurması gerekmemektedir. Kim ne derse desin bulut bilişim kesinlikle gerekli bir hizmettir.
Share:

En iyi 5 antivirüs programı


En iyi antivirüs yazılımı hangisidir merak ediyorsanız bu yazım tam size göre. Antivirüsler işletim sistemini ve veritabanlarını casus yazılımlara karşı bariyer görevi gören yazılımlardır. Piyasada bir çok antivirüs programı mevcut. İşte en popüler ve en iyi 5 antivirüs;

1- Kaspersky Antivirüs


kaspersky

Listenin başında Kaspersky Antivirüs var. Gelişmiş fonksiyonları ve üstün güvenlik donanımlarıyla geliştirilmiş bu antivirüs programını bilgisayarınıza kurduğunuzda tam anlamıyla güvendesiniz diyebiliriz. Programın en güzel yanlarından biri yeni çıkan sürümleri otomatik algılaması ve kendiliğinden yeni sürüme güncellenmesidir. Bulut teknolojisi sayesinde yeni çıkan tehditleri bile kolayca algılayabilir.



2- ESET Smart Security

eset nod32

 Gelişmiş teknolojisiyle kullanıcılara en güvenli internet deneyimini yaşatan ESET Smart Security en iyi on antivirüs programları arasında gösteriliyor. Kişiselleştirilmiş güçlü şablonu sayesinde, casus yazılımlara maruz kalmadan keyifli bir internet deneyimi yaşamak için ESET önerilen bir marka.



3- Avast Antivirüs

avast

Dünyanın en çok kullanılan antivirüsler listesinde yer alan bu antivirüs programını en iyi on antivirüs programı arasına almamak ayıp olurdu.  Casus yazılımlara karşı Çin Seddi gibi katı olan bu antivirüs bilgisayarınızda kurulu ise emin ellerdesiniz demektir. Bulut tarama teknolojisi ile üst düzey virüsleri bile kolayca bulabilir, bunları temizleyebilirsiniz. 



4-AVG Antivirüs

avg

AVG Antivirüs'ün en önemli özelliği bulut tarama teknolojisi sayesinde en zararlı yazılımları bile önceden sezinleme ve yok etme özelliğidir.  Yüksek derecede koruma sağlayan bu program sayesinde zararlı bir siteye giriş yapılacağı zaman uyarı vermesi nedeniyle bilgisayarı yavaşlatmaması tercih edilmesinde önemli rol oynuyor olabilir.



5-BitDefender Total Security

bit defender

Arkaplanda çalışırken sistemi yormaması sebebiyle tercih edilebilecek en iyi antivirüs programlarından birisi de BitDefender Total Security'dir. Güncel arayüzü ve gelişmiş yazılımı sayesinde virüslere geçit vermeyen bu programın en önemli özelliği ise ebeveyn kontrolü sunuyor olması. Uzaktan kontrolü sayesinde her yerden evinizdeki bilgisayarınızı kontol edebiliyorsunuz.


Share:

Bunlara Göz Atmalısın

Stats

Bu Blogda Ara

Arşiv

Hakkında

Teknoloji manyağı

Latest Posts

Featured

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Mutlaka Okumanız Gerekenler

AD BANNER

Etiketler

Blog Arşivi