Yönetmen: Goro Taniguchi
Stüdyo: Production I.G
Tür: Fantastik
Yapım Yılı: 2015
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/4
Junketsu no Maria adlı animede olaylar Fransa’da, Yüzyıl Savaşı adı verilen dönemde bir tarihte geçiyor. Animenin kahramanı, animeye ismini de veren ve döneminin en güçlü cadılarından birisi olan Maria. Diğer cadıların aksine Maria savaşı sevmemektedir ve insanların ölmesini istememektedir. Bu yüzden ne zaman taraflar savaş meydanında çarpışmaya hazırlansa doğaüstü yaratıkları ve büyüsü ile müdahalede bulunur ve çoğu zaman daha muharebe başlamadan sona erer. Bu yüzden savaşmaya zorlanan çoğu köylü Maria’ya şükranlarını sunsa da, paralı askerler ve kilise Maria’yı pek sevmez. Zaten kilisenin gözünce cadılar genelde kâfirdir. Maria ise doğru bulduğu şeyi yapmaya devam eder, ta ki Baş Melek Michael (Mikail) olaya bizzat müdahale edene kadar. Michael, Maria’dan dünya düzenine ve olaylara müdahale etmemesini emreder ve bizzat baş meleğin bu yüzleşmesinden Maria geri adım atmaz. Sonuç olarak Michael bir karara varır ve eğer Cadı Maria “bekâretini” kaybederse büyülerini de kaybedecektir ve insanların önünde artık büyü kullanması yasaktır. İnsanların önünde büyü kullanmadığından emin olmak ve şayet kullanırsa hüküm vermek amacıyla da Michael, bir başka melek olan Ezekiel’i görevlendirerek Maria’nın yanına verir.
Animenin konusu yukarıda anlattığım gibi aslında basit ve tamamen fantastik elementler üzerine yoğunlaşıyor. İçerik olarak cadılar olsun, melekler veya savaş gibi etkenlerden dolayı anime ilk başta dikkat çekiciymiş gibi gelse de muhabbet genelde kimse savaşmasın ile daha da çok Maria’nın henüz hiçbir erkekle birlikte olmadığı için “bakire” olması üzerine yoğunlaşıyor. Yani kabaca bel altı muhabbet çok diyebiliriz. İşte Maria ne zaman o işi yapacak, daha önce hiç erkek görmemiş (anladınız siz onu:) gibi öğeler barındırdığı için az bucuk ecchi tarzına da kayıyor anime. Bunların dışında dediğim gibi hikâye olarak sığ bir anime Junketsu no Maria.
Anime çizimleri de hikâyesi gibi açıkçası yeterli değil. Birebir karakterlerde pek fazla negatif bir durum söz konusu değil ama birçok arka plan çiziminde ve karakterlerin bol olduğu savaş meydanlarında ekran adeta detaysızlıktan kırılıyor diyebilirim. Karakterlerin arkadaki hal ve duruşları, ön planda iki önemli karakter varsa arkada duran askerler tek kelimeyle kötü. Ben genelde çizimlerde sıkıntıyı karakterlerde görürdüm ama uzun bir zaman zarfı sonra ilk kez arka plan ve detay çizimleri yetersiz bir anime çıktı karşıma. Özensizlikten ziyade bu durumun belki de animeyi yayın tarihine yetiştirmek için aceleci davranılması olabilir. Müzikler ise idare eder ve vasat arasında gidip geliyor. Şu an anime hakkında aklımda hiçbir müziği kalmamış desem herhalde ne demek istediğimi anlatmış olabilirim. Ne akılda kalıcı kadar iyi, ne de unutulmayacak kadar kötü. Seslendirmeler ise belki de animenin en başarılı tarafı.
Junketsu no Maria adlı animeden genel beklentim fazla değildi ve fantastik içeriği için izlemek istemiştim ama umduğum ve bulduğum iki zıt kutup gibi diyebilirim. İzlediğim ve beğenmemekten ziyade kötü bulduğum bir anime olan Maria’yı doğal olarak da kimseye öneremem. Benim tavsiyem, bu animeyi es geçmeniz yönünde.
0 Yorumlar:
Yorum Gönder