Yönetmen: Mitsuru Hongo
Stüdyo: Sunrise
Tür: Aksiyon, Bilimkurgu
Yapım Yılı: 1998
Bölüm Sayısı: 26
Anime Puanı: 10/8.5
98 yapımı Outlaw Star’da Çin yakınlarına zamanında bir asteroit düşer. Asteroitin içinden çıkan ve dragonite adı verilen madde sayesinde uzaya giden kapılar açılır ve uzayda yolculuk insanoğlu için mümkün olur. Yeni gezegenler, yeni türler keşfedilir, koloniler kurulur, uzay polisi, uzay korsanları gibi yeni oluşumlar meydana gelir. Ayrıca “outlaw” adı verilen ne uzay koruyucusu ne de korsan, bir sınıf daha oluşur. Outlaw’lar daha çok para karşılığı iş yapan ama belirli bir çizgiyi de aşmayan kişilerdir. İşte böyle bir dünyada, uzay yolculuğunun mümkün olduğu bir evrende kahramanımız Sentinel III adlı gezegende yaşayan Gene Starwind’tir. On bir yaşındaki küçük ama zeki ortağı James “Jim” Hawking ile beraber “handyman”lık (elinden ne iş gelirse) yapmaktadırlar. Gene’in hayalleri büyüktür ve Jim de borçlarını ödemenin derdindedir. Günün birinde uzaydan Sentinel III’e Hilda adında bir Outlaw gelir. Hilda, Kei Korsanları’ndan kaçmaktadır ve kılık değiştirerek Gene ile Jim’den kendisine korumalık yapmasını ister. Hilda’nın kılık değiştirmesi bulunmasını sadece biraz geciktirir ve Kei Korsanları’nın hedefine Gene ile Jim de dâhil olur. Çok geçmeden Gene, Hilda’dan olayın iç yüzünü öğrenir ve işler sandığından karışıktır. Hilda, korsanlardan XGP15A-II adındaki çok özel bir uzay gemisini ve Melfina adındaki biyoandroidi çalmıştır. Bu gemi ile navigatörü Melfina sayesinde “Galactic Leyline” adı verilen efsanevi yeri ve içerdiği büyük hazineyi bulmanın peşindedir. Artık olaya Gene Starwind ile küçük ortağı da dâhildir ve hayatlarında bekledikleri o macera nihayet ayaklarına kadar gelmiştir.
Outlaw Star, 1998 yılında popüler olan uzay – vahşi batı teması (Cowboy Bebop ve Trigun gibi) barındıran bir anime. Her ne kadar bilimkurgu bir dünyada geçse de çorak topraklar, kovboylar gibi giyinmiş karakterler ve en önemlisi mızıka ile çalınan hoş melodiler ile anime bu temayı iyi yansıtıyor. Anime, yukarıda konusunda bahsettiğim gibi ilgi çekici ve hızlı bir giriş yapıyor. Gene’in hayalleri ve geçmişi, Hilda’nın amacı, acımasız Kei Korsanları derken ilk on bölüme kadar su gibi akıyor. Daha sonra ekibe yan karakterler de katıldıktan sonra atmosfer biraz daha dinginleşiyor ve seri yeni bölüm diğerinin devamı konseptinden her bölüm farklı bir konu konseptine geçiyor yapıyor. Ve bu durumdan dolayı ana hikâye doğal olarak geri plana atılıyor. Bir bölüm ekip yarışlara katılıyor, diğer bölümde para kazanmak için kabul ettikleri bir görevde bombacılar bir gezegeni rehin alıyor, bir başka bölüm uzay polisi ile başları derde giriyor vs. şeklinde ilerlemeye başlıyor anime. Bu bölümler elbette kötü bölümler değil ama ilk bölümlerin yaşattığı o izleme heyecanı, o akıcılık da doğal olarak yok. Tabi son bölümler yaklaştıkça ana hikâye yine ipleri eline alıyor ve seyir zevki ilk bölümlerdeki tadı vermeye başlıyor. Gayet başarılı bir final ile de Outlaw Star son noktayı koyuyor.
Animenin çizimler 1998 yapımı olduğu için doğal olarak eski ve ekranı da kare formatında. Şahsen ben eski animelerin çizimlerini daha güzel buluyorum çünkü bana daha samimi geliyorlar. O dönemin animelerinde CGI efekti ya yok ya da minimum düzeyde ve dolayısıyla el emeği çizimler yoğun olduğu için animeler daha içten duruyor. Belki ilk anime deneyimlerime böyle animelerle başladığım içindir ama ben günümüz anime çizimlerine kıyasla eski anime çizim tarzını tereddütsüz seçerim. Kısacası demek istediğim el emeği olduğu için sanki çizimlerin kendi dili, ruhu varmış gibi geliyor bana ve bir de görüntü dediğim gibi kare değil de 16:9 formatında olsaymış mükemmel bir şey olurmuş diye düşünüyorum. Buna karşın dikkatimi çekti, 17. bölüm ve devam eden bir – iki bölüm boyunca karakter çizimlerinde bir bozulma fark ettim. Karakterler özellikle uzak plan çizimlerinde gözüme kötü gözükmeye başladı. Neyse ki bu durum fazla sürmedi ama çizim tekniğini bu kadar övdükten sonra da bunun olmaması lazımdı :) Bu durumu ben Shirobako adlı animeden öğrendiğim kadarı ile bölümler yayına yetişemeyecek diye hızlı hızlı yapılmasına ve bu yüzden kareler arasında kopukluk yaşanmasına bağlıyorum :) Son olarak animenin seslendirmeleri gayet başarılı (özellikle Aisha) ve oldukça başarılı bir açılış parçasına sahip. Kapanış parçasını ise açık açık beğenmedim. Animeden alakasız görüntüler, yavan bir parça ne iş anlayamadım.
Cowboy Bebop veya Trigun’u izlediyseniz Outlaw Star’ı da izleyip beğenirsiniz diye düşünüyorum. Anime benim gözümde Cowboy Bebop kadar iyi değil ama Trigun’dan biraz daha önde diye düşünüyorum. İzlemeye karar verirseniz (tavsiyem 720p remastered sürümünü edinmeniz) en azından uzay – vahşi batı teması altında benim gibi nostaljik bir hava yaşarsınız.
0 Yorumlar:
Yorum Gönder