Milli bayram törenlerinde -en son 23 Nisan törenlerinde- tanık olduğum ve gözüme oldukça batan bir durum var. Tören kıyafetlerinin altına giyilen "Ni.., Ne. Ba....." vs. marka spor ayakkabılar... Çocuklar, örneğin, pırıl pırıl bando kıyafetlerinin altına bu dediğim ayakkabıları giyerek törenlere katılıyorlar artık. Hepsi değil belki ama neredeyse yarısı... O kadar çirkin duruyor ki.
Birincisi, her ortamda giyilecek kıyafet ayrıdır. Nasıl ki bir düğünde, iş toplantısında, sporda vs.'de giyilecek belli bir tarz varsa, milli bayram törenlerinde de belli bir tarz olmalıdır. Eskiden vardı. Biz çocukken.
İkincisi, milli bayramların "anlamına" uygun giyinmek önemlidir. Sen emperyalist güçlere kafa tutacaksın, milletçe kenetlenip işgalcileri ülkenden atacaksın, senin torunların seni anmak için tören yaparken o emperyalist güçlerin markalaşmış sembollerini gözümüze sokacaklar. Aynı emperyalist güçler -çok afedersiniz- bir taraflarıyla gülüyorlardır bize. Ben bunu kabullenemiyorum.
Moda, giyim kuşam zevki ayrı bir şeydir. Çok şükür takıntım yok ama modelini beğendiysem, rahat bulduysam ben de giyerim o markaları. Ama çocuğuma milli bir törende, tören kıyafetinin altına asla giydirmem. Bu sadece belli okullarda rastlanan bir durum değil. Genelde böyle artık. Özeli devleti hiç fark etmiyor. Öğretmen arkadaşlarım da üzerlerine alınmasınlar, onlarda kabahat olmadığının (ya da çok az olduğunun) farkındayım. İş velide bitiyor. Bayramlarda, özel milli günlerde Facebook hesaplarında bayrakları profil resmi yapan, "Çanakkale Savaşı'nda askerin günlük yiyeceği sadece şu kadardı" minvalinde paylaşımlarda bulunan veliler, iş bayramda çocuğunun tören kıyafetini ayarlamaya gelince "aman canım ne olacak?" şeklinde bir vurdumduymazlıkla hareket edebiliyor. Oysa ki her öğrencinin siyah bir ayakkabısı vardır değil mi? Ya da var mı? Artık onu bile bilmiyorum. Okul formasının altında fosforlu yeşil, fosforlu turuncu ayakkabılar dikkatimi çekiyor.
Velhasılıkelam... Bazı değerleri sözde değil özde yaşamak lazım. İçselleştirmek lazım. Biz çocukken 23 Nisan törenlerine ayrı bir heyecanla hazırlanırdık. Törende giyeceğimiz kıyafetlerimizi astığımız yerden çıkarır çıkarır seyrederdik. Ayakkabılarımızı pırıl pırıl temizlerdik. Ciddiyetle, heyecanla ve sevinçle hazırlanırdık bayramlara. Aynı coşkuyu günümüzün çocuklarında göremiyorum. Ama bu kesinlikle onların elinde olan bir şey değil. Bayram sevincini hissetmelerine fırsat vermeyen, milli değerleri içselleştirmelerine zemin hazırlamayan büyüklere benim lafım.
0 Yorumlar:
Yorum Gönder